İnsanlar serveti düşündüklerinde genellikle akla gelen ilk şey paradır. Bir kişi, mali açıdan durumu iyi ise, ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamaya yetecek kadar paraya sahipse, zengin olarak kabul edilir.
İronik olarak, yüzbinlerce, hatta milyonlarca doları olan, ancak kendilerini zengin olarak görmeyen insanlar var. O halde servet nedir?
Gerçek servet, maddi mülkiyetten daha fazlasını içerir. Bir kişi milyoner olmayabilir, ancak yine de rahat yaşam, iyi sağlık, sadık arkadaşlar, doğanın tadını çıkarma zamanı, stressiz bir yaşam tarzı, huzurlu bir ev, uyumlu bir aile ve daha fazlası gibi bol miktarda iyi şeye sahip olabilir. Para kesinlikle bir faktör olsa da, resmin tamamı değildir.
Zenginlik Ve Niyetin Gücü
Hatırlaman gereken ilk şey, zihnin, zenginlik tohumlarının ekildiği toprak olduğudur. Peki o toprağa ne ekiyorsun? Umutsuzluk? Öfke? Hüsran? Hayatta iyi şeyler istiyorsan, elbette ekecek, yetiştirecek ve sonunda hasat edecek iyi tohumları seçeceksin.
Niyetin, ekmeyi seçtiğin tohumlardır. Bir şey yapmayı ya da bir şeye sahip olmayı düşündüğünde, aslında zihnine kök salacak, büyüyecek ve meyve verecek bir tohum ekiyorsun. Onlara dikkat ediyorsun, odaklanıyorsun.
Attığın tohumlara gelince, bunlar dikkat etmemen veya düşünmemen gereken şeylerdir (endişeler gibi). Atılan tohumlar büyümeyecek ve zihnini onlardan ayırırsan sadece solup gidecektir.
Niyet ve Dikkat Arasındaki Fark
Niyetler arzulardan ve isteklerden oldukça farklıdır çünkü niyetle kendini sonuçlara veya sonuca bağlamıyorsun; Yani, bir şeyi niyet ettiğinde, motivasyonun nihai sonuca değil vizyonuna odaklanır. Ve dikkatini zenginlik tohumlarına odakladığında, onları düşüncelerinde suluyor, yetiştiriyor ve buduyorsun. Daha sonra onlar büyüyecek, serpilecek ve meyve verecek.
Niyet, bağlılık olmadan arzu olduğu için, bazı şeylerin olmasına neden olan güçlü bir güçtür. Düşüncelerin hedefine odaklanır ve Evren’in yanıt verdiği güçlü bir mıknatıs haline gelir. Bir anlamda ‘bencil’ benlik denklemden çıkarılır ve amacın enerjinin odak noktası olur.
Niyetler gelecek içindir – bunlar, bugün ekeceğin ve sonunda meyve verecek olan tohumlardır, dikkat şimdiye yöneliktir – şu anda odaklandığın şey budur.
Şöyle düşün: Bir tohum ekdikten sonra (niyet), doğanın gelecekte onu nasıl bir ağaca dönüştürebileceği konusunda endişelenmezsin, çünkü öyle yapar. Yaptığın şey, tohumlarının (dikkatinizin) bir ağaca dönüşeceğini şüphesiz bilerek her gün sulamaktır (dikkat).
Niyetini Gerçekleştirmek
Zenginlik oluşturma niyetini gerçekleştirmek için, önce ne istediğin konusunda net olman gerekir. Hedefinin tam olarak ne olduğunu düşünmen gerekir.
Örneğin, güvenilir bir arkadaş çevren olsun istiyorsan, o zaman önce ‘egonu’ elinden almalısın! Diğer bir deyişle, istediğini Evrene dikte etmeye çalışmamalısın. Evrene, her Cuma gecesi golf kulübünde birlikte görülmekten gurur duyacağın zengin, güzel görünümlü insanları arzuladığını söyleme. Bu arzu, ‘benliğe’ ve egonun ondan ne elde edebileceğine odaklanır.
Tam olarak ne niyet ettiğini bildiğinde ve niyetini açıkça zihninde odakladığında, onu evrene gönder ve zaten gerçekleştiğini bil.
Şunu hayal et: bir meşe palamudu meşe ağacına benzemez, ancak o meşe palamudunu tüm doğru koşullar altında toprağa diktiğinde, gerçek potansiyelini gösteren bir meşe ağacı olmaktan başka seçeneği yoktur.
Dilekler niyetler kadar güçlü olmasa da, “dileklerin” hala ektiğin tohumlar olduğunu hatırlamakta fayda var.
Hedeflerini Dikkatlice Seç
Niyetler güçlüdür, bu nedenle hedeflerini dikkatlice seçtiğinden emin olmalısın. Zenginlik tohumlarının saf olması gerekir ve asla başkalarına, çevreye veya evrene zarar vermemelidir. Ayrıca, niyetin gücüyle yan yana çalışmanın karmik (neden * sonuç) olduğunu unutma, bu nedenle salıverdiğin düşünceler hareket halinde iyi ya da kötü karmayı belirler.
Unutma, eğer niyetlerin safsa ve evren ile uyumluysa, evren de sana bol miktarda zenginlik sağlayacaktır.
