21 Aralık Gündönümü ile ilgili bir çok ritüel ve tarih vardır.
Yılın bu zamanı yüzyıllar boyunca farklı biçimlerde ve birçok farklı kültürde kutlanmıştır ve bugün bile yılın bu zamanını izleyen bir büyünün var olduğu inkar edilemez.
Onu havada hissedebilir, insanlarda görebilir, müzikte duyabilirsiniz. Yılın bu zamanı, birçokları için güçlü duygular uyandırır ve bu duygular muhtemelen zaman içinde geri döner.
Her yıl, biri haziran ayında, diğeri Aralık ayında olmak üzere iki Gündönümü vardır. Bunların her ikisi de yılın döngüsünde kritik bir dönüm noktasını temsil eder.
Bu yıl, 21 Aralık’ta, Güneş Oğlak burcunun onuncu burç işaretine kaydıkça, Güneş’in döngüsündeki kozmos üzerinden kritik bir nokta olan “güneşin ayakta duruşunu” deneyimliyoruz.
Bu noktada yeni bir enerji yönüne giriyoruz ve tamamlanma aşamasına doğru ilerlemeye başlıyoruz.
Şu anda yılı tamamlamaya başlıyoruz. Bu noktada, yılın döngüsünün bizi getirdiği dersleri de yansıtmaya başlıyoruz. Şu anda değişmeye başlıyoruz.
Yaşadığımız dünyanın hangi ucuna bağlı olarak bu enerjinin farklı bir ifadesini yaşayabilsek de, mesaj aynıdır.
Aralık Gündönümü hem aydınlık hem de karanlığı onurlandırmak, hayat veren Güneş’i kutlamak ve gerçekte kim olduğumuzun tam ifadesini kutlamakla ilgilidir.
Ancak, onu kutladığımız yol, Doğa Ana’nın bize getirdiği işaretlere ve ipuçlarına bağlı olarak farklı olacaktır.
Kuzey yarımkürede, Aralık gündönümü içinde gitmek ve yansıtmak için iyi bir zamandır. Karanlığı onurlandırmak ve ışığın bir kez daha yükseleceğini bilmenin zamanıdır.
Güneş’e, uyduğumuz kişinin özüne, dinlenmeye, yeniden şarj olmaya ve geri dönmeye izin verme zamanıdır. Bu, ışığın en parlak şekilde parlaması için, karanlığa girmemiz ve orada bulduğumuz şeyle barış yapmamız gerektiğinden şeref duymaktır.
Kuzey Yarımküre’de Aralık Gündönümü, ruhun karanlık gecesidir ve yılın en uzun gecesini geçiririz.
Güney Yarımküre’de Aralık Gündönümü yılın en uzun gününü getirir ve parlamanız için iyi bir zamandır. Tam potansiyelinizi ifade etme ve iç ışığınızın etrafınızdaki dünyayı aydınlatmasına izin vermenin zamanıdır.
Kutlama ve neşe bulma, hayallerinizi gerçekleştirmek ve isteklerinizi yerine getirmek için Güneş’in tam gücünü kullanmanın zamanıdır. Kendini aydınlatan ve dünyayı sırayla aydınlatan bir zaman.
Bu iki ifade farklı olsa da, hepsinin aynı amacı elde etmesine yardımcı oluyorlar.
Aralık Gündönümü, en uzun günü deneyimlemekle beraber, karanlığın yeniden geleceğine ve en uzun geceyi deneyimlemesine rağmen, ışığın tekrar geleceğine şeref duymakla ilgilidir.
İkiliği görsek de, her şey bir ve aynıdır. Karanlığı görmedikçe ışığı algılayamayız, kışı görmedikçe yazları anlayamayız. Bu kavramların her ikisi de gerçek olmak için birbirlerine ihtiyaç duyar.
Bu 2018 Aralık Gündönümünde, gece ne kadar karanlık olursa olsun, ışığın her zaman geri döneceğini hatırlarız. Ve gün ne kadar aydınlık olursa olsun, karanlık daima geri döner.
Bir an mutlu olacağımız ve sonra da üzüntünün olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bir anda hayatınız değişebilir. Bir anda, ölüm ve acı, doğum ve mutlulukla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Tüm bu renklerin bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz. Yükseklişler, Düşüşler, Mücadeleler ve Zaferler. Ve onlar ayrı bir varlık halleri gibi görünse de, onlar daha büyük bir şeyin parçası olurlar. Onlar bütünlüğün bir parçasıdır.
Bu insan yaşamına acı çekmek, gelişmek, neşe bulmak ve huzur bulmak için geliyoruz. Her şeyi deneyimlemeye geldik çünkü biliyoruz ki bizi bütün yapan şey bu.
Döngüleri onurlandırın. Ve biliyorsunuz ki, karanlığa ya da ışığa ne kadar sıklıkla giriyorsunuz, ama bu döngülerin sizi hareket ettirmelerine, sizi değiştirmesine, sizi yumuşatmasına ve sizi bütünlüğe, sevgiye ve sizi uyandırmasına izin verin.
Sizin için kanalize bir mesaj;
Bu Gündönümü üzerinde bütünlüğünüzü bulun ışığın ve karanlığın bir ve aynı olduğunu bilin. Karanlığa harcanan anlar için pişman olmayın ve ışığa fazla sıkı tutunmayın.
Karanlık veya aydınlık yok, sadece var. Bu sadece bir tane. Bu sadece bir bütündür. Karanlıkla ve ışıkla savaşmayın. Sadece barış yapın ve onları daha büyük ve daha sonsuz bir şeyin parçası olarak görün. Onları, aklımızın dünyayı anlamlandırmak için kullandığı etiketler olarak görün.
Sadece olduğunuz gibi olun ve yolunuza çıkan her şeyi kabul edin. Kendinizi daha büyük bir bütünlüğe kavuşturmak için kullanın. Hepimiz bu işte beraberiz. Hepimiz el ele tutuşmalı ve tek olarak çalışmalıyız. Gözlerin ikiliğini gözden geçirmeli ve kalplerimize bakmalıyız. Sadece sevgi gercektir.