Çekim yasasını kullandığımızda, bazen evrenin veya ruhun uzun vadede bizim yararımıza olabilecek başka planları olduğunu hatırlamak önemlidir.
Bu, istediğimizi isteyemeyeceğimiz anlamına gelmez, ancak istediğimizi elde edemezsek ya da başımıza kötü bir şey gelirse, kendimizi suçlamaya ya da çekim yasasını doğru kullanamadığımızı düşünmeye gerek olmadığı anlamına gelmez.
Evrenin bize sağlamasını istediğimiz şeylerin bir listesini oluşturmak bizi ‘muhtaç’ düşünceye sürükleyebilir. İhtiyacı gönderdiğimizde, daha fazla ihtiyacı geri alırız. Bu nedenle, istediklerimizden daha fazlasını çekmenin en iyi yolu, sahip olduklarımız için minnettar olmaktır.
Bir takdir ve şükretme enerjisi gönderdiğimizde, evren bize minnettar olmamız için daha fazlasını vererek bu enerjiye cevap verecektir. Bu, ihtiyacımız olan ve istediğimiz şeyi istemememiz gerektiği anlamına gelmez, ancak bu, halihazırda sahip olduğumuz tüm nimetler için evrene gerçek minnettarlıkla dengelenmelidir.
Hasta olduğumuzda, kırıldığımızda veya endişelendiğimizde minnettar olmak zor olsa da, hayatlarımız hakkında gerçekten takdir ettiğimiz bazı şeyleri her zaman bulabiliriz. Günlerimizi sorunlar yerine hayatımızdaki nimetlere odaklanarak geçirmek, daha yüksek bir titreşimle yaşamamıza ve arzu ettiğimizden daha fazlasını çekmemize yardımcı olur.
Minnettar olmak için her zaman çok şey vardır. Hayatı takdir etmek başlamak için yeterlidir.
Çekim yasasını kullandığımızda, ne istediğimizi düşünerek zaman harcarız. Ancak, istediğimiz gibi olmaya çalışmamız önemlidir. Bunu yaptığımızda, çekim yasası ile çalışmak için günde on dakika ayırmak yerine tüm kalbimizle, ruhumuzla ve hayatımızla tezahür ediyoruz.
Sevgi dolu, neşeli ve minnettar olduğumuzda sevgi, neşe ve bolluk çekeceğiz. Hedeflerimize ulaşma ve arzularımızı yerine getirme konusunda heyecanlı ve hevesli olduğumuzda, heyecanlı ve hevesli olmak için daha fazlasını çekeceğiz. Sonuçta, gerçek bolluk ve mutluluk, ‘aldığın’ şeyler değil, ‘olduğun’ şeylerdir.
Bazen çekim yasasında kullandığımız şey kendi hayal gücümüzle sınırlıdır. İnsan zihnimiz, bizim için mümkün olan her şeyin enginliğini kavrayamaz. Kendimizi hayal edebildiklerimizle sınırlarsak, evrenin neler sağlayabileceğini sınırlayabiliriz. İhtiyacımız olan veya arzu ettiğimiz şey hakkında spesifik olmak iyi olsa da, hayatımızdaki daha büyük resim hakkında netleşmek de önemlidir.
Çekim yasasını nasıl kullanacağını öğrenirken, yaşam amacın, hedeflerin ve arzuların hakkında düşünmek, meditasyon yapmak veya günlük tutmak için biraz zaman harca. Bu, hayallerini tezahür ettirmeye başlamadan önce evrensel enerjiyle uyumlu olduğundan emin olmanı sağlayacaktır.
Çekim yasasının gücünü etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmek, evrensel enerjiyle uyum içinde olmana ve hayatta başarman gereken her şeye gerçekten ulaşmana yardımcı olacaktır.
Evren senin için en iyisini istiyor, bu yüzden en önemli şey evrensel enerjiyle uyum içinde olmak ve onunla bir uyum kurmaktır. Tezahür, sen ve evren arasında bir ortaklıktır, bu yüzden evrenin sana rehberlik etmesine izin vermeyi unutma.