Epifiz Bezi: Kozmosla Bağlantımız

Üçüncü boyutta yaşamak yeteneğimizi bir dereceye kadar sınırlandırsa da, her birimiz beynimizin merkezinde sonsuz güçlü bir kozmik antenle donatılmışız. Buna epifiz bezi veya ‘üçüncü göz’ denir ve cennetin ruhlarıyla doğrudan bağlantı kurmamızı sağlar. Tamamen karanlıkta ışığı hissetme, görüntüleri tam renkli görme ve seninle duygular veya hisler yoluyla konuşma yeteneğine sahiptir. Sonsuz bilgelik ve bilgi her insanın içinde kilitlidir, ancak üçüncü gözümüzün gerçek potansiyelini gerçekten deneyimlemek için epifiz bezini geliştirmeye ve onarmaya başlamalıyız.

Onu tamir etmemiz gerektiğini söylüyorum çünkü zamanla epifiz bezimizin gücü azaldı. Üçüncü gözümüzün kozmik kapasitesini sınırlayan en tehlikeli unsurlardan biri florürdür. Florür, depresyon ilaçları, diş macunu ve hatta su kaynağına kadar birçok şeyde bulunabilir. Zamanla florür almak epifiz bezini kalsifiye edebilir, yeteneklerini azaltabilir ve sonunda onu katılaştırabilir.

İnsanlar epifiz bezinin ve onun birçok galaktik gücünün her zaman farkında olmuştur, ancak bu, bugün içinde yaşadığımız baskın kültür için çok tehlikeli olabilir. Bedenimize ve zihnimize zarar veren şeyleri körü körüne tüketmeye, birlik ve beraberlikten uzaklaşmaya itiliyoruz. Şimdi hedef, epifiz bezlerimizi kireçten arındırmaya başlamak ve gerçek ilahi bilgeliğimizi tekrar dünyaya salıvermektir.

Epifiz bezini onarmaya ve geliştirmeye başlayabilen çok sayıda uygulama vardır.

Florür Alımını İzle: Sırf birçok farklı şeyde bulunduğu için florürü hayatımızdan tamamen çıkarmaya başlamak son derece zordur. Florür bazlı ilaçlar almamak veya florür içermeyen diş macunu kullanmak gibi şeyler yapmak epifiz bezi kireç çözme sürecini başlatmak için iyi adımlardır.

Alıştırma ve Kendini Adama: Epifiz bezi, vücudumuzun ve zihnimizin geri kalanını geliştirmeye devam ederken egzersiz yapmamız ve geliştirmemiz gereken vücudumuzun bir parçasıdır. Meditasyon ve sanat, üçüncü gözünü çalıştırmanın iki harika yoludur. Bu hayati kozmik organı geliştirmeye başladığımızda gücümüz artar ve daha çok genişledikçe daha fazla ruhsal deneyimler elde edebiliriz.

Açık Havada Daha Fazla Zaman Geçir: Açık havada zaman geçirmek, evrenin doğal akışıyla yeniden bağlantı kurmamızı sağlar. Doğanın enerjisi üçüncü gözümüzü uyarır ve bizi çevreleyen görünmez ışığa daha açık hale getirir. Özellikle güneş epifiz bezimizi güçlendirir ve onu kireçten arındırmaya yardımcı olarak muazzam gücümüzü genişletir.

Başkalarıyla Vakit Geçirmek: Diğer insanlar gücümüzü arttırır. Bu varoluş, insanların birbirleriyle ilgilenmeleri ve ellerinden geldiğince birbirlerine yardım etmeleri üzerine kuruludur. Benzer düşünen insanlarla vakit geçirmek ve birlikte becerilerimizi geliştirmek, ruhsal sürecimizin hızını artırabilir. Başkaları olmadan varlığımız anlamsızdır. Öyleyse oraya git ve bu insanları sevmeye başla.

Bazı Yiyecekler: Birçok yiyecek üçüncü göz çakrasına enerji verebilir ve epifiz bezine enerji akışını artırabilir. Garip gelebilir, ancak belirli renkli yiyecekleri yemek belirli bir çakrayı dengelemeye yardımcı olacaktır. Üçüncü göz çakrası mavidir, bu nedenle taze organik ürünlere ve doğanın bize sunduğu tüm güzel renklere dikkat et. Ham kakao ayrıca epifiz bezinin kireçten arındırılmasına ve zihinsel gelişiminin uyarılmasına yardımcı olur.

Your Page Title

Her şeyden önce, çevrenin ve kimyasal alımının farkında ol. Farklı şeylerin vücudun üzerindeki etkileri hakkında bilgi edin. Bedenine ve zihnine ilahi yaratımlar gibi davranmaya başla. Üçüncü gözümüze saygı duymalı ve onunla temas halinde olmalıyız çünkü ‘evi aramak’ için kullanabileceğimiz mekanizma olarak işlev görür. Biz her zaman ruhlarla bağlantıdayız ve bunun farkına varmak, bizi ruhsal yolculuğumuza iten şeydir. İnsanlığın bu yönünü uzun zamandır biliyoruz. Sınırsız ruhsal ve zihinsel kapasiteye sahip sonsuz varlıklarız.