Bu Alışkanlıklara Çok Dikkat Edin! Enerjinizi Önemli Ölçüde Tüketiyorlar.

İster inanın ister inanmayın, yaptığımız günlük alışkanlıklar hayatımızı oldukça etkiliyor.

İyi alışkanlıklar geliştirdiğimizde, kendimizi pozitif enerjiyle doldurur ve doğru yöne hareket ederiz. İçimizde kötü alışkanlıklar hakim olursa, kendimizi sürekli yorgun, enerjiden ve güçten yoksun hissederiz.

Potansiyelinizi maksimuma çıkarmak için önce hangi alışkanlıkların enerjinizi tükettiğini ve yaşamlarınızı zehirlediğini anlamanız gerekir.

Burada size yarardan çok zarar veren en yaygın alışkanlıklardan bahsedeceğim.

1. İşleri Zamanında Bitirmemek

Bu bir alışkanlıktır ve zihinsel sağlığınıza oldukça zararlıdır. Önce çöpü çıkarmayı unutursunuz, sonra randevuyu görmezden gelirsiniz ve bu böyle devam eder.

İşler bir dağ gibi birikir ve kendiniz için ihtiyacınız olandan daha fazla sorun yaratırsınız. Ertelemeyi bırakın ve fırsat gelir gelmez işleri tamamlamaya çalışın.

2. Yeterince Uyumamak

Sekiz saatlik uyku, enerjinizi geri kazanmanın en iyi yoludur. Bununla birlikte, uyku ile, diğer tüm şeylerde olduğu gibi, ılımlı olmak önemlidir.

Her birimiz bireyseliz, birisinin daha fazla uykuya ihtiyacı varken diğerinin uyku ihtiyacı daha azdır. İdeal uyku formülünüzü belirlemek için, uyanmanız gereken saatten 7.5 saat önce yatağa girmeye çalışın.

Uyanıp kendinizi yorgun hissederseniz, gözlerinizi açmakta ve yataktan kalkmakta zorluk çekerseniz, daha fazla uyumanız gerekir. İdeal olarak, dinlenmiş ve enerji dolu uyanmalısınız.

3. Çok Fazla Sorumluluk Almak

Sorumlu olmakla ilgili yanlış bir şey yoktur. Ancak, işte, ailede ve diğer alanlarda sağlığınıza ve refahınıza zarar vermek için birçok sorumluluk üstlendiğinizde, bu bir soruna dönüşür.

Psikologlar, stresle etkili bir şekilde baş edebilmek ve psikolojik istikrarınızı arttırmak için öncelikle kendinize zaman ayırmanız gerektiğini söylüyor.

4. Bir Şeyler Biriktirmek

Temizlenmemiş bir odaya girdiğinizde, otomatik olarak kendinizi yorgun hissedersiniz. Bazı şeylerin fazla olması sadece enerjiyi emmez ve dengeyi bozmaz, aynı zamanda diğer işleri de engeller.

Evdeki çöpler fiziksel ve zihinsel sağlığınıza zararlıdır. Birincisi, toz ve küf biriktirir. İkincisi de, zihinsel sorunların bir işareti olabilir.

Evlerinde sürekli kargaşa içinde olan insanların depresyon ve endişeden muzdarip olma olasılığı daha yüksektir ve kaos atmosferi sürekli olarak onlara baskı yapar.

Tek bir çıkış yolu var – gereksiz olan her şeyden kurtulmak ve düzenli bir ortam yaratmak.

5. Aynı Anda Bir Kaç Şey Yapmak

Her birimiz aynı anda ve aynı zamanda mümkün olduğunca verimli bir şekilde birkaç iş yapabilseydik bu çok güzel olurdu.

Bununla birlikte, çok sayıda çalışmanın gösterdiği gibi, insanlar çoklu görevlerde çok iyi değillerdir.

Aynı anda birkaç şey yapmaya çalıştığımızda, beynimiz dikkati bir görevden diğerine çok hızlı bir şekilde değiştirir, aşırı yüklenir ve duygusal tükenmişlik hissederiz.Tek bir göreve odaklanmak enerjinizin yüksek kalması için daha iyi olacaktır.

6. En Kötüsünü Beklemek

Bazen kendi düşüncelerimiz tarafından daha çok tüketiliriz. Sürekli kötü bir ruh hali ve en kötüsünü beklemek bizi enerjiden mahrum eder.

Her türlü stres, kas gerginliği, kalp çarpıntısı ve yüksek kortizol seviyeleri gibi bir dizi fiziksel belirtiye neden olur. Bu durum, vücudunuzun gevşemesine ve sakinleşmesine izin vermeden tartışma modunda olmasına sebep olur.

7. Öğünleri Atlamak

Genellikle yoğun bir program yemek yemenize izin vermediğinde, kahvaltı veya öğle yemeğini atlarsınız. Ancak böyle bir alışkanlık zamanla size zarar verebilir.

Bir öğünü atladığınızda kan şekeriniz düşer ve şeker vücudunuzu çalıştıran yakıttır. Yeterli yakıt yokluğunda, vücudunuzun her organı acı çeker.

Yeni bir kalori kaynağı olmadan, vücut sistemleri enerjiyi korumak için açlık moduna geçer. Metabolizma yavaşlar ve bir sonraki öğünde, gıda verimli yanmaz.

Bu genel bir yorgunluk,zayıflık, bulanık bilinç ve ruh hali değişimlerinde ifade edilir. Tam olarak yemek yeme fırsatınız yoksa, hafif bir atıştırmalık bile hiçbir şey yememekten daha iyi olacaktır.

8. Sürekli Gergin Olmak

Duygusal stres her zaman fiziksel semptomlara yansır ve vücudun farklı bölgelerinde ağrı ve gerginliğe neden olur.

Bazı raporlara göre, çene ağrısı gibi vücut ağrılarından şikayet eden hastaların yarısından fazlası, aslında psikolojik stres yaşıyor. Stres kaynağı başınızda, ağrıya yol açan ve sinirleri tahriş eden kortizol hormonunun üretimine neden olur.

9. Her Zaman Meşgulsünüz

Elbette, zaman kaybetmemek için her dakikayı kullanmak istiyorsunuz. Bununla birlikte, bir robot değil, bir kişi olduğunuzu hatırlamakta fayda var.

Uzun süre çalışmak, sizi daha üretken yapmaz. Beynin düzgün çalışması ve fikir üretmesi için dinlenmeye ihtiyacı vardır.

Dinlenmek, vücudumuzun D vitaminine ihtiyacı olduğu gibi beynin ihtiyaç duyduğu hayati bir zorunluluktur. O olmadan zihinsel durumunuz kararsız hale gelir ve hayati enerji azalır.

10. Kahveye Bağlılık

Birçok kişi ilk olarak sabah uyandıkları, yorgun hissettikleri veya konsantre olmak istedikleri zaman bir fincan kahve alırlar. Uzmanlara göre, çoğu yetişkin için 400 mg’a kadar kafein güvenli bir miktardır.

Günlük izin verilen miktarı aşarsanız, uzuvlarda titreme ve uykusuzluk gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

11. Normal Standartlara Uymamak

24 saat boyunca Mükemmel ebeveynler, eşler, işçiler, arkadaşlar vb. olmak istiyoruz.

Beklentilerinizi ılımlı hale getirerek ve en önemli şeylere odaklanarak, enerjinizi bir kerede boşa harcamak yerine gerektiğinde doğru yönde yönlendirebilirsiniz.

12. Çok Fazla Egzersiz Yapmak

Araştırmalar çoğunlukla hareketsizseniz, günlük düşük yoğunluklu bir egzersizin, enerji seviyenizi yüzde 20 oranında arttırmaya ve yorgunluğu yüzde 65 oranında azaltmaya yardımcı olduğunu buldular.

Öte yandan, güçlerini çok fazla kullanan sporcular, tükenmişlik riskini taşırlar, bu da onları daha da yorgun hale getirir.

Sürekli olarak tükenme, kas hassasiyeti, bulantı, uyuşukluk ve diğer şüpheli semptomlar hissediyorsanız, gücünüzü geri kazanmak için birkaç gün dinlenmeniz veya daha az yoğunluktaki bir faaliyette bulunmanız gerekir.

13. Yeterli Su İçmemek

Enerji eksikliği susuzluğa bir işaret olabilir. Bilgisayarda gün boyu çalışıp egzersiz yapmasanız bile vücudunuzun normal çalışma ve soğutma için suya ihtiyacı vardır. Gün içinde 2 litre su içmeyi kesinlikle alışkanlık haline getirin.

Egzersiz yapıyorsanız, fiziksel aktiviteden bir saat önce iki bardak su için, egzersiz sırasında birkaç yudum alın ve daha sonra iki bardak daha su için.

14. Geç Saatlere Kadar Oturmak

Uzun bir çalışma gününden ve günlük endişelerden sonra, sadece internette gezinmek için zamanımız var.

Bazen uyku bizi domine etmeye başlayana kadar sosyal ağlarda durmadan geziniriz. Bununla birlikte, böyle bir alışkanlık günlük olarak enerji kalıntılarını emebilir.

Yatmadan önce telefonunuza göz attığınızda, beyin aktivitesini arttırır ve uykuya müdahale eder. Ek olarak, cihazlardan gelen yapay mavi ışık, uyku hormonu melatonini bastırır, bu nedenle ertesi gece uykusuzluk çekersiniz. Enerjinizi tüketmek yerine yatmadan önce elektronik cihazları kapatın.

15. Eğlenmemek

İşlerin biriktiği ve dayanılmaz hale geldiği zamanlar vardır. Bu dönemlerde, kendimizi bile çok ciddiye almaya başlarız. Gülmeyi ve biraz eğlenmeyi unuturuz.

Sürekli çalışıyorsak ve neredeyse dinlenmiyorsak, dopamin ve serotonin seviyeleri azalır ve bu bizi hem fiziksel hem de duygusal olarak tüketir

Herkesin eğlenmesi, gülmesi ve iyi hissetmesi gerekir. Yaşam enerjimizin büyümesi için sağlık şarttır, bu yüzden kendinize mola vermeyi unutmayın.

16. Aynı Tür Yemek

Yiyecekler neşe getirmeli ve çeşitlilik göstermeli, ayrıca bize tüm besinleri sağlamalıdır. Her gün aynı şeyi yerseniz veya hareket halindeyken bir şeyler atıştırırsanız, diyetinize dikkat etmeden daha az enerjiniz olur.

Farklı gruplardan farklı renklerde ürünler de dahil olmak üzere yeterli beslenme, birçok hastalığa karşı korur ve canlılık verir, tüm organlarımıza vitamin ve mineraller sağlar. Diyetinizin temeli taze meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, fındık, et ve balık olmalıdır.

17. Rahatsız ve Sıkı Kıyafetler Giymek

Kıyafetlerimiz, başkalarının bizi nasıl algıladığını büyük ölçüde etkiler. Genellikle, moda uğruna, rahatlığımızı feda ederek dar kot pantolon, dar etek ve bluzlar giymeye hazırız.

Rahatsız kıyafetler normal nefes almayı sınırladığı için bizi çok hızlı bir şekilde enerjiden mahrum eder. Yanlış solunum beyne ve kaslara verilen oksijen miktarını azaltır ve kendinizi sürekli yorgun hissedersiniz.

Çözüm basit: modaya uygun ama rahat kıyafetler giyin ve özellikle stresli olduğunuzda gün boyunca daha derin nefes almanız gerektiğini hatırlayın. Derin nefes alma, vücudunuzdaki enerji miktarını arttırmanın kolay ve hızlı bir yoludur.

18. Kötü Duruş Şekilleri

Kötü duruş çeşitli nedenlerle sağlıksızdır. Kan dolaşımını bozduğu, sıklıkla baş ağrısına ve diğer şeylerin yanı sıra enerjimizi çaldığı bilinmektedir.

Omurga sürekli olarak yanlış pozisyonda olduğunda, bu ağırlığa dayanacak şekilde tasarlanmamış bağlar, eklemler ve kaslar üzerindeki baskı artar.

Kötü duruş enerjiyi alır, çünkü vücudumuzun yükü telafi etmek için daha fazla enerjiye ihtiyacı vardır.

Bu yüzden dik durmaya çalışın, kendinize rahat bir sandalye satın alın ve kendinizi ağır çantalarla doldurmayın.

19. Herşeyi Kabul Etmek

Bazen kimseyi rahatsız etmemek ve başkalarıyla huzurlu bir ilişki sürdürmek için bir kişiyi reddetmek zordur. Ama kendinize zarar vermeyi kabul ederek kendinize bir kötülük yapıyorsunuz.

Her şeyi kabul etme alışkanlığı zihinsel tükenmeye ve gün boyunca verimliliği azaltmaya yol açar.

Başkalarına yardım etmede yanlış bir şey yoktur, ancak zamanında “Hayır” demek ya da daha sonra yardım etmek için söz vermek, enerjinizi ve huzurunuzu koruyacaktır.

20. Tüm Zamanınızı Evde Geçirmek

Uyuşuk ve engellenmiş hissediyorsanız, başka bir fincan kahveye ulaşmak için acele etmeyin. Sadece temiz havaya çıkın. İnsanların kendilerini iyi hissetmeleri için doğada olmaları gerekir.

Ormanda veya parkta geçirilen 20 dakika, yalnız olsanız ve fiziksel aktiviteye girmeseniz bile size enerji katabilir.

Your Page Title (#satışortaklığı)

Hepimiz doğada gelişiyoruz, bu yüzden günlük yürüyüşler bir lüks değil, özellikle de içeride uzun süre oturmak zorunda kalıyorsanız bir zorunluluktur.