Bir dileği gerçekleştirmek her zaman kolay değildir; aslında çoğu zaman gerçekten zor bir girişimdir. Pek çok insan, yollarındaki sayısız engeli görünce kısa bir süre sonra pes eder ve havlu atar. Ancak pes etmeden önce Evren’e güvenmeye çalışmalı, O’nunla sohbet etmeli ve hayallerimizin ne olduğunu açıkça O’na bildirmeliyiz. Bunu yapmanın en iyi yolu sürekli mantra kullanmaktır.
Mantralar, 7 kesin koşulun karşılanması koşuluyla olağanüstü bir güce sahiptir:
- – yüksek sesle ve yavaşça tekrarlanmalıdır;
- – okuma sırasında kişinin arzusunu zihinsel olarak görselleştirmesi ve ayrıntılarını görmesi gerekir;
- – kararlı olmak ve en az üç hafta boyunca her gün bunları inanç ve iyimserlikle tekrarlamak gerekir;
- – her mantrayı en az 5 defa okumak gereklidir;
- – “değil” olumsuzlama zarfını ASLA kullanmamalısınız, çünkü bu kesinlikle bir olumsuzlama oluşturur ve bu nedenle dış atmosferde, ama her şeyden önce iç atmosferde bir tür olumsuz titreşim yayar;
- – mantraları okurken her zaman şimdiki zamanı kullanmak gereklidir, çünkü bilinçaltımız bu sözlü zamanı daha iyi anlar;
- – her zaman bir önceki motivasyon için, uzun ve karmaşık mantralar yerine kısa ve basit mantraları okumak gerekir.
BİR DİLEĞİN GERÇEKLEŞMESİNİ SAĞLAYACAK 3 MANTRA
1. HAYATIMI HER ZAMAN TUTKULARIMI TAKİP EDEREK TASARLAMAK ZORUNDAYIM
Yaşam tarzımız zevklere yer bırakmaz.
Görevlerimizi yerine getirmekle o kadar meşgulüz ki tutkularımızı, bizi iyi hissettiren ve kalbimizi hızlandıran şeyleri unutuyoruz. Ancak, hayat sadece fedakarlık ve üzüntüden ibaret değildir.
Hayat çok daha fazlasıdır. Neşedir, gülümsemektir… yani mutluluktur.
Toplumun bize dayattığı kurallar önemlidir ve bunlara saygı gösterilmelidir, ancak bunlar, doğamızın uymamızı gerektirdiği kurallardan daha önemli değildir.
2.YANLIŞ İNSANLARDAN UZAK KALMAK ZOR AMA RUHUMA VE KALBİME İYİ GELİYOR
Bağlandığımızda, insanlardan uzaklaşmak için mücadele ederiz. Hepimizin uyumsuzluğu fark etmiş olmamızın bir önemi yok çünkü yaşanılan anların nostaljisi bizi bırakıp devam etmekten alıkoyuyor.
Ancak yanlış insanlarla el ele yürümeye devam ederseniz sadece kendinize zarar vermiş olursunuz.
Ruhunuz ve kalbiniz, kendilerini tam potansiyelleriyle ifade etmekte asla özgür olmayacak, bu da sizde bilinçsiz bir iç tıkanıklığına neden olacak.
Asla o noktaya gelmeyin, aksi takdirde tutkulu enerjiniz ve bununla birlikte arzularınızı gerçekleştirme olasılığınız da minimuma inecektir.
3. HER ŞEYİ KONTROL ETMEK FİKİRİNİ BIRAKMAK ZORUNDAYIM
Sürekli olarak tatmin olmamamızın ana nedenlerinden biri, belirli koşullar karşısında çaresizliği kabul edemememizdir.
Bu hayatta hiçbir şeyin kesin olmadığını anlayamadan, her şeyin kontrolüne ve her şeyin güvenliğine sahip olmak istiyoruz.
Her şey istikrarsızdır ve andan ana değişebilir. Kontrolümüz dışında çok fazla değişken var, bu yüzden herhangi bir şeyi izleyebileceğimizi iddia etmek tamamen saçma.
Sadece olasılıklarınız dahilinde olanı kontrol etme konusunda endişelenin. Hayat, belirsizlikleri ve sürprizleriyle olduğu gibi sevilmelidir.
Bu farkındalığa ulaşmak, kişinin varlığına sihir ve aşkınlık katmak demektir.
Bugün birçokları için gerçek bir sır olan bu bilgiye sahip olan kişi, konsantre olma ve ayırt etme yeteneğini veya daha doğrusu bir hedefe ulaşmaya ilişkin iki temel özelliği geliştirecektir.
Bir dileği gerçekleştirmek imkansız değil: Bu iddialı bir hedef ama doğru miktarda alçakgönüllülük ve kararlılıkla herkesin ulaşabileceği bir yerde.
