Tüm dünyamız sırasıyla enerjiden oluşur ve düşüncelerimizde enerjidir. Diğer insanlarla iletişim kurduğunuzda, enerji alanınızı belirli bir frekansta yayarsınız. Dalgalar yaratır ve muhatabınızla fiziksel düzeyde çakıştıklarında bu, daha sonra daha yakın bir ilişkiye dönüşebilecek olan sempati şeklinde kendini gösterir.
“Belirli bir dalgayı ayarlayın” ifadesi yalnızca radyo frekanslarını değil, aynı zamanda insanları da ifade eder. Akıl okumada bize yardımcı olan bu özelliktir. Unutmayın, meslektaşınız çok konuşkan değilse veya size olumsuz bir şekilde karşı çıkıyorsa, onunla iletişim kurmak istemezsiniz. Bu tür insanlar, düşük bir enerjiye sahiptir ve onu nerede dolduracakları ile meşguller. Böyle bir kişiyle bağlantı kurmak istemiyorsunuz çünkü onun olumsuzluğunu okuyorsunuz
İnsanlara başlangıçta bu tür fırsatlar verildiği için pratikte öğrenecek hiçbir şey yok. Bilinçaltına gömülü bilgiyi hatırlamak ve hayata uygulamak yeterlidir.
Bilinçaltı ile çalışmanın birkaç yolu vardır. En rahat olanı veya alternatif teknikleri seçebilirsiniz, çünkü herhangi bir ruhsal uygulama iç potansiyellerimizi ortaya çıkarmak için tasarlanmıştır.
En ünlü uygulamalar çakra açma meditasyonlarıdır. Zihin okumayı öğrenmek için altıncı çakra ile daha çok çalışmanız gerekir. Üçüncü göz bölgesinde yer alan, enerjik seviyede bilginin sezilmesi ve algılanmasından sorumlu olan Ajna’dır. Bir ön koşul, öfke, kıskançlık ve nefret gibi olumsuz duyguların tamamen serbest bırakılmasıdır. Bu duygular vücuttaki doğal enerji dolaşımını engeller, zorlukları ve stresli durumları hayatımıza çeken bloklar oluşturur.