Üçüncü Gözünüzü Nasıl Açar ve Psişik Hediyelerinizi Nasıl Uyandırırsınız

Beyninizdeki epifiz bezinin yakınında bulunan üçüncü göz, temelde ruhsal dünyaya açılan pencerenizdir.

Üçüncü göz çakranız açık olduğunda, fiziksel ve ruhsal bedenleriniz tam bir uyum içindedir ve sezginize çok daha fazla bağlanırsınız. Sadece içgüdülerinize daha fazla güvenmekle kalmayacak, aynı zamanda psişik yeteneklerinizi daha kolay geliştirebileceksiniz. Yakında, beş “normal duyu”nuzun ötesinde duyumları deneyimleyebileceğinizi göreceksiniz.

Açık ve uyanmış bir üçüncü göz, güçlü süper bilinçli yeteneklerin yanı sıra daha net, daha odaklanmış ve dengeli bir varlık durumuna kapı açar. Ruhsal benliğinize daha fazla bağlandığınızda, onun sonsuz bilgeliğine erişeceksiniz, böylece çok daha kararlı olacak ve hayatınız hakkında daha iyi kararlar alacaksınız.

Peki, üçüncü gözünüzü uyandırmaya nasıl başlarsınız?

Üçüncü Göze Odaklanmış Manevi Uygulamalara Katılın

Meditasyon ve yoga, üçüncü gözünüzü geliştirmenin ve etkinleştirmenin en güvenilir yollarından bazılarıdır. Alnınızın ortasında bulunan, parlak mor rengini ve her nefesinizde titreşen üçüncü gözünüzü hayal edin. Nefes alıp verirken, üçüncü gözünüzün ışığını ve enerjisini içinize çekin ve ışıltısını tüm vücudunuzda hissetmenize izin verin.

Bu ruhsal uygulamaların hayatınızı ele geçirmesi gerekmez. Her gün meditasyon yapmak için zamanınızın 10 ila 20 dakikasını ayırın. Yakında, hayatınız değişecek, Yüksek Benliğinize ve ruhsal dünyaya daha uyumlu hale geldikçe, değişikliklerden mutlu olacaksınız.

İyi Yemek Yiyin

Fiziksel ve ruhsal bedenlerin uyumlu ve bağlantılı olması gerektiği için beslenme, çakraların iyiliğinde önemli bir rol oynayabilir. Yediğiniz yiyecekler enerjinizi, düşüncelerinizi ve duygularınızı etkiler, bu nedenle yediğiniz şeylerin saf ve sağlıklı olduğundan emin olmanız önemlidir.

İşlenmiş yiyecekler ne saf ne de sağlıklıdır, taze meyve ve sebzelerin yanı sıra hazır yiyecekleri çok fazla yemekten kaçının.

Hatta bazı yiyecekler, özellikle karides, ıstakoz, lahana ve muz gibi iyot bakımından zengin yiyecekler olmak üzere üçüncü gözü özellikle destekler. Çiğ kakao ve elma sirkesi gibi antioksidanlar da zararlı toksinlerin atılmasına, vücudunuzun temiz ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Pek çok bitkinin epifiz bezini uyardığı da bilinmektedir, bu nedenle üçüncü gözünüzü açmak istiyorsanız bunları tüketmek yardımcı olacaktır. Maydanoz yemeklerinize kolayca eklenebileceklerde birtanesidir. Biberiye ve çarkıfelek gibi bitki çayları da bu çakra için harikadır.

Fazla söze gerek yok ama bol su içmeyi de unutmayın, çünkü çevredeki en etkili antioksidandır!

Güneş Işığıyla Kendinizi Besleyin

Güneş, yedi çakranın tümü için bir güç ve enerji kaynağıdır, ancak özellikle üçüncü gözü destekler.

Doğrudan güneşe bakmak kötü bir fikir olsa da, retinadan yansıyan ışığın aslında epifiz bezini harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu nedenle, dışarıda olduğunuzda güneş gözlüklerini bir kenara bırakın ve güneşin tadını çıkarın. Güneş ışığına dolaylı olarak maruz kalmak, aslında iki “normal” gözünüz için olduğu kadar üçüncü gözünüz için de gereklidir.

Üçüncü gözünüzün uyanmasını hızlandırmak için günlük iyi bir dozda doğal ışık alın. Güne başlamak için sabahın erken saatlerinde yürüyüş yaparak veya öğleden sonra biraz meditasyon yapmak için parkta oturarak güneş ışığını almayı tercih edin, bunu rutininizin düzenli bir parçası haline getirin.

Sadece üçüncü gözünüzün gelişimini ilerletmekle kalmayacak, aynı zamanda güneş altında vakit geçirmek zihni ve ruhu yükselten, aynı zamanda depresyonu tetikleyen sağlıklı bir D Vitamini dozu sağlar. Özellikle uzun süre güneş altında kalacağınızı biliyorsanız, bir kat güneş kremi sürmeyi unutmayın.

Kristaller ve Yağlarla Çalışmayı Öğrenin

Kristaller ve uçucu yağlar, farklı çakraları uyaran önemli araçlardır, bu nedenle üçüncü gözünüzü uyandırmakla ilgilendiğinizde, hangilerinin bunu yapmanıza yardımcı olabileceğini bilmek isteyeceksiniz.

Ametist, Mor Safir ve Mor Florit dahil olmak üzere birçok mor kristal üçüncü gözü besler. Lapis Lazuli ve Aytaşı’nın da üçüncü göze iyi geldiği bilinmektedir.

Bu kristalleri, takı olarak takabilir, cebinizde taşıyabilir, onlarla birlikte uyuyabilir veya düzenli olarak meditasyon yaparken rahat edeceğiniz şekilde kullanmayı öğrenmelisiniz.

Uçucu yağlar söz konusu olduğunda, üçüncü gözü harekete geçirenlerden bazıları sandal ağacı, yasemin, paçuli, lavanta ve güldür. Hangi yağı kullandığınıza bağlıdır, ancak uçucu yağlar genellikle solunur. Bazıları bu yağları içeren vücut losyonlarını kullanarak vücutlarını nemlendirmeyi tercih ederken, diğerleri bir difüzöre birkaç damla damlatarak tüm odaya aromayı yayıyor.

Pozitif Olumlamaları ve Mantraları Tekrar Edin

Olumlu ifadeler veya cümleler olan pozitif olumlamalar, sizi olumsuzdan uzaklaştırır ve yaşamınızda gerçekleştirmek istediğiniz olumluluğa odaklanmanıza yardımcı olur. Unutmayın, düşündüğünüz, hissettiğiniz ve inandığınız şey, gerçeğe dönüştüreceğiniz şeydir.

Üçüncü gözünüzü açmak istiyorsanız, “Sezgilerime güveniyorum ve bu beni her zaman ışığa götürecek” veya “Üçüncü gözüm açık” gibi maneviyatınızı ve amaç duygunuzu teşvik eden olumlamaları kullanmak isteyeceksiniz.

Bir mantrayı söylemek oldukça farklıdır, çünkü mantralar güçlü ruhsal enerji içeren tek bir kelime veya sestir. OM, üçüncü gözün tohum sesidir, bu yüzden meditasyon veya sadece sessiz bir yalnızlık anında nefes verirken bunu tekrarlamayı deneyin.

Florürden Uzak Durun

Florür epifiz bezinin kireçlenmesine katkıda bulunur, bu da bezin iyi çalışmamasına neden olur, bu nedenle bu kimyasalı bol miktarda içeren ürünlerden kaçınmak en iyisidir.

Musluk suyu ve diş macunu yaygın florür kaynaklarıdır, bu yüzden bunlara maruz kalmanızı sınırlamak isteyeceksiniz.

Your Page Title (#satışortaklığı)

Bunlardan kaçınmak oldukça zor olsa da, günlük olarak florür içmemek için musluğunuza kaliteli filtreler eklemek, bunlara maruz kalmanızı sınırlamanıza yardımcı olabilir. Özellikle bitkisel alternatifler olmak üzere florür içermeyen diş ürünleri de mevcuttur.